Milli, manevi, tarihi ve kültürel değerlerimizi yaşatmak, yaymak, gelecek kuşaklara tanıtmak ve benimsetmek adına her yıl il, ilçe ve belde düzeyinde yirmiden fazla kültürel etkinlik düzenlenmektedir. Bu tür etkinlikler ilimizde birlik, beraberlik, dayanışma ve kardeşlik duygularının pekişmesini sağlamaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kırıkkale Valiliği, Kırıkkale Belediyesi, Kırıkkale Üniversitesi, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, yerel yönetimler, muhtelif kurum ve kuruluşlar ile sivil toplum kuruluşlarının katılımı ve işbirliği ile gerçekleştirilen şölen, festival, şenlik ve benzeri etkinliklerin başlıcaları şunlardır:
Nevruz Kutlamaları (21 Mart), Kütüphane Haftası (Mart Ayının Son Haftası), Turizm Haftası (15-22 Nisan), Geneneksel Hıdrellez Kültür-Bahar Bayramı (06 Mayıs), Müzeler Haftası (18-24 Mayıs), Kırıkkale'nin İl Oluşu Kutlamaları (17 Ağustos- 5 yılda bir), Uluslararası Karakeçili Kültür Şenliği (Eylül ayı), Balışeyh Türkmen Şöleni (29 Eylül), Ahilik Kültürü Haftası (Ekim Ayının ikinci Pazartesi günü),Ulusal ve Uluslar arası fuarlara katılım, Kırıkkaledeki Cezaevinde personel ve tutuklulara aylık periyodik olarak kitap hizmeti ile Kırıkkale Üniversitesi tarafından organize edilen kültür ve sanat etkinlikleri sayılabilir. Eğitim faaliyetleri planı çerçevesinde Geleneksel Türk Süsleme Sanatlarından Tezhip, Çinicilik, Tel Kırma ve Elde Tel Sarma kursları açılmıştır. Turizm Haftasında Ustalar Topluluğu tarafından konser verilmiştir. Kültür Merkezi Galeri Salonunda çeşitli sergiler yapılmıştır.
İlimiz hudutları dahilinde konut, camii, höyük, tümülüs, ören yeri, yapı olarak (143) ayrı yerde koruma altına alınmış sit alanı bulunmaktadır.
Coğrafi alan olarak tarihi yerleşime uygun bir stratejik noktada bulunan Kırıkkale'nin çok eskilere dayanan tarihi bir yöre olduğu bilinmektedir. Japonların 1990-1991 yılları arasında Kırıkkale İl Merkezi ve ona bağlı ilçe ve köyleri kapsayan yüzey araştırmalarında toplam 21 höyük ve düz iskan saptanmıştır. Bu merkezlerden toplanan seramik örneklerinin değerlendirilmesi sonucu bölgenin Kızılırmak kavisi dışında kalan alanda Neolitik Çağ ve sonrası, Kızılırmak kavisi içinde kalan alanda ise bu dönemi takip eden Kalkotik Çağı, Eski Tunç Çağı, Assur Ticaret Kolonileri Çağı (zayıf) eski Hitit Çağı, Hitit İmparatorluğu Çağı (Zayıf) Frig ve Hellenistik-Roma Çağları ile Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinin kültürlerini yansıtan kalıntılar saptanmıştır.
İlin tarihi, Hititler'e kadar uzanan bir medeniyetlere beşiklik etmiştir. Her dönemin özelliklerini yansıtan tarihi kalıntıları ve kültürel yapısıyla yeni yeni dikkatleri çekmektedir.
İl merkezinde yer alan Kaletepme'de ve Kapulukaya baraj inşaatı kazılarından ortaya çıkan Etiler'e ait mezar taşları, çanak-çömlek kabartmalar, mermer heykeller, lahit kapakları ve sikkeler, Hattuşaş'a 80 km'likbir mesafede bulunan bölgemizin önemli bir yerleşim merkezi olduğunu göstermektedir.
Uzun bir tarihi geçmişi olan ilin, İpek Yolu'nun güzergahında oluşu, Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde Yahşihan ve Sulakyurt ilçelerinden övgüyle bahsetmesi tarih ve kültür turizmi açısında önemini anlamaya yeterlidir.
Yer Altı Şehri (Sulu Mağara)
Yeraltı Şehri (Sulu Mağara); Kırıkkale İli, Keskin İlçesi, Altıntaş Mahallesi, Arzu Bayırı Mevkii’nde yer almaktadır. Keskin yerleşmesinin kuzeybatısında yer alan, kuzey – güney yönlü sırta sahip Karpuzbayırı Tepesi’nin (1191 m.) güneybatıya bakan üst yamacı üzerinde (1180 m.) bulunmaktadır. Keskin kent merkezinin 1 km. kuzeybatısında ve Kırıkkale – Kayseri karayolunun 500 m. doğusunda yer almaktadır.
Müze Müdürlüğü’nün uzmanlarınca hazırlanan raporda Yeraltı şehri olarak adlandırılan alanda ön araştırma dışında, daha kapsamlı bir çalışmanın mağara araştırmalarınca (speolog) incelenip, yeraltı haritasının çıkarılması istenmiş ve KTV Koruma Genel Müdürlüğü’nce MTA Genel Müdürlüğü’ne iletilmiştir. Haziran 1996 yılında MTA Genel Müdürlüğü Jeoloji Etüdleri Dairesi Başkanlığı’nca incelenmiş ve sonucunda Sulu Mağara’nın yatay olarak gelişmiş, yarı doğal (giriş ve havuzlu salon) – yarı yapay ( küplü ve alt maden galerisi ), düden konumlu fosil bir mağara olduğu ortaya çıkmıştır.
Mağara girişinin hemen karşısında (batısında) 4 ve 14 parseller üzerinde İmamı Azam Camii, caminin kuzeyinde yer alan 1 parselde metruk tek katlı yapı, 2 parselde ise camiye ilişkin yapılmış çeşme (şadırvan), mağara girişinin güneybatısında yer alan 13 parsel üzerinde tek katlı yapının yer aldığı tespit edilmiştir. Yine mağaranın çevresinde ise 2 katlı ve tek katlı yapılar ile bu yapılara ait müştemilatların yer aldığı görülmüştür.
Yarı yapay, yarı doğal olan ve antik dönemde maden galerisi olarak kullanılan mağaranın et (tavanı örten kaya) kalınlığının 10 – 18 metre arasında değiştiği MTA raporundan anlaşılmıştır.
Söz konusu mağaranın turizm amacıyla kullanıma açılması için MTA Genel Müdürlüğü’nce mimari ve elektrifikasyon uygulama projesi hazırlanmıştır. Günümüzde mağara ile ilgili kurul kararınca; Müze Müdürlüğü veya ilgili üniversitelerin arkeoloji bölümlerinin bilimsel danışmanlığında turizme açılmasının uygun olacağı, turizme açılacak mağaranın üzerinde ve yakın çevresinde turizm kullanıma yönelik olarak Belediyesince plan değişikliğinin yapılması ve bu doğrultuda bir çevre düzenlemesinin gerektiği öngörülmektedir. Keskin Belediye Başkanlığına ait olan, Belediye Meclisinin 04.05.2012 tarih ve 2011/23 sayılı kararı ile Bakanlığımıza tahsisi uygun görülmüş olup, Bakanlığımız Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün 11.07.2013 tarih ve 136342 sayılı Bakanlık Makamının Onayı ile; Çevre düzenleme projesi Keskin Belediyesi tarafından tamamlanmış olan Yeraltı Şehri (Sulu Mağara)‘nın Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müdürlüğüne bağlı örenyeri olarak ziyarete açılmasına izin verilmiştir.
Koçubaba Camii ve Türbesi
Evliya Çelebi (16.11.1618) Seyahatnamesi'nde şunları söylemektedir: "Yine kuzeye giderek Akçakoyunlu" köyüne geldik. 100 evli Türkmen köyüdür. Buradan da "Koçu Baba" durağına geldik. Bu da Kalecik kazası (bugün Koçubaba, Sulakyurt ilçesine bağladır.) Toprağında 200 evli Türk köyüdür. Ama görünürde asla ev yoktur. Hapsi de yer altında ahırlı, mutfaklı, süfhalı, misafirhaneli evlardir. Buraya Keskin içi derler. Gayet mamur yerdir. Kışı sert olduğundan evleri toprak altındadır. Ama damlarının üstü çayır çimendir. Evlerin birer bacaları vardır. Yumuşak beyaz taşı istedikleri gibi oyup kesip biçerek evler yapmışlardır. İçine bin adam girse kaybolur. Bu köyde "Koçubaba" ziyaretgahı vardır. Bu zat Bektaşi halifelerindendir. Türkmen yaylasında bu babaya çok inanırlar.
Haydar Sultan Camii ve Türbesi
"Kırıkkale'nin Keskin ilçesine 22 km. uzaklıkta bulunan Haydar Sultan köyünde Böyrek Dağları'nın eteklerinde köye 500 m. kadar köye 500 m.kadar uzaklıkta yer almaktadır. Geç Roma ya da Erken Bizans dönemlerinde varolan muhtemel bir manastır üzerine inşa edilen Haydar Sultan Külliyesi Camii, Türbe, Hazire, Çeşme ve Kuyu'dan ibarettir. Yapılan onarımlarla asıl hüviyetini kaybeden külliyeden günümüze Deliler Kuyusu adı verilen kuyular ile iki adet kitabe kalmıştır."
"Keskin'e Haydar Dede köyündeki kuyu ve türbenin o eski yere giden bir tarihçesi ve anlatılan menkıbesi vardır. Buna göre Haydar sultan ve kuyu hakkında anlatılan ve yazılanlar büyük Türk mutassıfı ve evliyası Hoca Ahmet Yesevi'nin oğlu Haydar'ın Kırıkkale-Keskin bölgesinin Müslümanlaştırılmasında ve bunların Türk yurdu olmasında en büyük yardım ve hizmeti ifa ettiği fikrini bizde kuvvetlendirmektedir. Öyle ki, buradaki türbenin onun olması ihtimali oldukça güçlüdür."
Deliler kuyusu camiinin yanında etrafı duvarla çevrili avludadır. 50 cm.çapında bir kuyu bileziği, onun altı ise 60x60 cm'lik kare bir kuyudur.
Kuyu ağzı beton kaplamalarla yükseltilmiş olup zeminden derinliği 1,5 m. kadardır. Kuyu suyu soğuk olmasına karşılık kaynıyor ve buhar çıkartıyor görünümündedir.
Suyun kükürtlü olması ona böyle bir görünüm kazandırmış olmalıdır. Topraktan çıkan gazlarla birlikte fokur fokur kaynak görünümdedir.
Yörede pek çok türbe de bulunmaktadır. Küçükafşar Türbesi, Tokuş Baba Türbesi (Delice İlçesi Çatallı köyü ile Kayakköyü arasında) Halil dede Türbesi (Çelebi İlçesi Halildede köyüne 1 km.uzaklıkta) gibi türbeler halk tarafından ziyaret edilen yerlerdir.
Kırıkkale'nin Mesire Yer ve Alanları
* MKEK Yüzme Havuzları Kırıkkale Tüpraş Rafinerisi Yüzme Havuzu,
* Hacılar Belediyesi Parkı (Hacılar),
* Ahılı Belediyesi Aile Parkı (Ahılı),
* Celal Bayar Parkı (Bahşılı),
* Kılıçlar Mesire Alanları (Kılıçlar),
* Kısık Mevki, Hasandede Parkı (Hasandede),
* Karababa Mesire Yeri (Koçubaba),
* Deliklitaş Orman İçi (Balışeyh),
* Kızılırmak Yeşil Vadi Proje Alanı
Kırıkkale'nin Doğal Güzellikleri
Kızılırmak ve Vadisi, Delice Irmağı ve Vadisi, Pehlivanlı Yaylası (Balışeyh), Azgın Yaylası (Balışeyh), Gümüşpınar Yaylası (Balışeyh), Suludere Yaylası (Balışeyh), Yeşilkaya Yaylası (Balışeyh), Hodar Yaylası (Bahşılı), Bedesten Yaylası (Bahşılı), Kamışlı Yaylası (Bahşılı), Sarıkaya Yaylası (Bahşılı), Koçu Yaylası (Delice), Delikli taş orman içi mesire yeri (Balışeyh), Karababa mesire yeri (Koçubaba-Balışeyh), Tipik Anadolu Köyleri, Kısık Mevkii Halil İbrahim Aydoğdu Parkı (Hasandede), Bahşılı Celal Bayar Parkı, Kılıçlar Mesire Alanları, Hacılar Parkı, M.K.E.K Yüzme Havuzları, Rafineri Yüzme Havuzu, M. Pekdoğan Kültür Parkı, Keskin-Koray Aydın Dinlenme Parkı, TÜPRAŞ Şahin Tepesi, TÜPRAŞ Kızılırmak Piknik Alanı.
Silah Müzesi
1991 Yılında Silahsan bünyesinde kurulmuş olan Silah Müzesi 15. Ve 20.Yy. arasında Osmanlı ve Avrupa ülkelerine ait silahlardan oluşur. Tophane'den Anadolu'nun çeşitli yerlerinden ve askeri fabrikalardan bu silahlar ve tarihi özellikleri tespit edildikten sonra müzede dizayn edilmiş, özel bir salonda teşhir edilmektedir.
Karaahmetli Tabiat Parkı
Karaahmetli Tabiat Parkı Kırıkkale şehir merkezinin güneybatısında, Bahşili ve Keskin İlçeleri arasında bulunan Kapulukaya Baraj Gölü'nün kıyısında yer almaktadır.
Kırıkkale İli, Bahşılı İlçesi, Karaahmetli Köyü Kapulukaya Baraj Gölü batı kıyısında bulunan 107 Ha alan 2873 sayılı Milli Parklar Kanununa göre 23.07.2009 tarih ve 27297 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Bakanlar Kurulu kararı ile Karaahmetli Tabiat Parkı olarak ilan edilmiştir.
Karaahmetli Tabiat Parkı Kızılırmak Nehri üzerindeki Kapulukaya Barajının beslenme alanı içerisinde yer almaktadır. Karaahmetli Tabiat Parkı alanının % 95'i step, % 3'ü tarım alanı ve % 2'si ağaçlandırma sahasından meydana gelmektedir. Tabiat Parkı, yüzey şekilleri, derin vadileri, orman yapısı ve özellikle baraj gölünün sağladığı su görselliği ile rekreasyonel faaliyetler için oldukça uygun koşullar sağlamaktadır.
Flora: Karaahmetli Tabiat Parkı sınırları içerisinde 51 familyaya ait 201 cins, 235 tür, 27 alt tür 6 varyete tespit edilmiştir. 7 endemik bitki türü tespit edilmiştir. Acanthus hirsutus Boiss.(Ayı Pençesi), Bupleurum sulphureum (Tavşan kulağı) ,Alyssum pateri Nyar subsp. pateri (Kuduz otu), Asyneuma limonifolium (L.) J. nch. subsp. pestalozzae,Cleome steveniana Schult. (Kleome), Astragalus vulnerariae DC.(Geven), Crocus ancyrensis (Herb.) Maw (Ankara çiğdem),
Fauna: Tabiat Parkı sınırları içerisinde ve yakın çevresinde toplam 63 kuş türü ,12 sürüngen türü , 15 memeli hayvan türünün yaşamakta olduğu ve Kapulukaya Baraj Gölünde 13 balık türü belirlenmiştir. Kapulukaya Baraj Gölü Nesli tehlike altında Su samurunun(Lutra Lutra) yaşam alanıdır.
Alanda, topoğrafik yapıya ve yükseltiye bağlı olarak çeşitlilik gösteren değişik ekosistemler doğal niteliklerini korumakta, alan içerdiği, orman, kaya, step, birçok yaban yaşamına ve bilimsel araştırmalara da olanak sağlamaktadır.
Karaahmetli Tabiat Parkı alanının ve Kapulukaya Baraj gölünün sağladığı doğal kaynak değerleri yanında günü birlik rekreasyon ve spor aktiviteleri yapılabilir. Bunlardan piknik, doğa yürüyüşü, olta balıkçılığı ve kuş gözlemciliği ziyaretçiler tarafından alan içerisinde gerçekleştirilebilir.
Karaahmetli Tabiat Parkında Giriş Kontrol Ünitesi, Otopark Alanı, Spor Alanı, Mescit,Su deposu, Manzara seyir terası,2 adet yağmur barınağı,1 adet tuvalet, 37 adet kamelya, 90 adet piknik masası, 5 adet çeşme, 4 adet çocuk oyun alanı ve 61 adet Güneş Enerjisi ile Aydınlatma elemanı bulunmaktadır. Aynı zamanda 200 m kilit parke yol ile 2 km doğal taşlı yol bulunmaktadır.