29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 99’uncu yıl dönümü münasebetiyle Kırıkkale Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu’nun katılımıyla Fevzi Çakmak Caddesi’nde kutlama programı düzenlendi.

DEVLETİMİZİN EN BÜYÜK GÜNÜ

Kırıkkaleli vatandaşların yoğun katılım gösterdiği kutlama programı ilk olarak Kırıkkale Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu, Mühimmat ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Mehmet Ali Durmuş ve Kırıkkale Belediye Başkanı Mehmet Saygılı tarafından askeri tören aracıyla vatandaşların bayramı kutlandı.  Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mesajı okundu. Günün anlam ve önemine dair konuşma yapan Kırıkkale Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu, devletimizin en büyük gününü kutlamak için toplandıklarının altını çizdi. Vali Tekbıyıkoğlu, “Bugün burada, Koca tarihin ve şu gök kubbenin şahitliğinde, Birçok yıkılışa ve dirilişe şahit olmuş Denek dağının şahitliğinde, Anadolu’ya İslam mührünü vurmuş Hasan Dedelerin, Haydar Sultanların, Ballı Babaların, Koçu Babaların, Şeyh Şamillerin şahitliğinde, Ve Gazilerimizin ve yastığı mezar taşı, yorganı vatan toprağı olan şehitlerimizin şahitliğinde, Ceddimizin ve başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere son devletimizi kuranların manevi huzurunda, Devletimizin en büyük gününü kutlamak için toplandık”

“BU MEYDANLARA MEŞAKKATLİ YOLLARDAN GELDİK”

"Yıllar önce sabrımızı, gücümüzü, azmimizi gösterdiğimiz yedi düvele bu sefer birliğimizi, dirliğimizi, sevgimizi-saadetimizi göstermek için toplandık. Devletimizi kuranlara, şimdi toprağın altında olanlara şükran hislerimizi ifade etmek için toplandık. Cumhuriyetimizin 99. yılını kutlamak için toplandık. En büyük bayram Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun. Bugün 81 vilayet ve 922 ilçede  Cumhuriyeti kutlamak için ellerimizde bayrak göğsümüzde coşku  meydanlardayız, bir ve beraberiz. Fakat bu meydanlara çok uzun ve meşakkatli yollardan geldik. Zalimin bize biçtiği kefenleri yırtarak geldik bugünlere… Seferberliklerden, ve dolup dolup boşalan kışlalardan ve kıtlıklardan ve gidilip dönülmeyen çöllerden ve gonca gülün tazelerinin kırıldığı cephelerden geldik bugünlere… Yolsuz, okulsuz, ilaçsız, ışıksız günlerden geldik bugünlere… Allah Allah nidalarıyla, düğüne gider gibi cenge giden yiğitleri, cephenin mermisini canının paresinden yeğ tutan anaları arkamızda koyup geldik bugünlere… Bizler daha müreffeh yaşayalım diye nefislerine kelepçe vuran, yemeyen, istemeyen babalarımızı, annelerimizi, dedelerimizi, ninelerimizi arkamızda bırakarak geldik bugünlere…"

“ŞANLI ECDADIN, ŞANLI HİKAYESİNİ DEVAM ETTİRECEĞİZ”

"Ve kanlı Yemen’den, ve yiğitlerin harman gibi savrulduğu Cezayir’den, ve Balkanlar’dan ve Kafkas’dan ve Filistin’den ve anaların babaların ümidi kestiği Çanakkale’den ve koparıldığımız güzel Kırım’dan, ve Kazan’dan, ve Kerkük’ten, ve Musul’dan ve Kıbrıs’tan ve hançerini hala sırtımızda hissettiğimiz hain 15 Temmuzlardan geldik bugünlere… Kısacası merdin dayanıp namerdin kaçtığı, arzın sarsıldığı, gümbür gümbür gümbürdeyen  kıyametlerin  koptuğu meydanlardan geldik bugünlere… Velhasıl bu vatan kimin sorusuna en güzel cevabı vererek geldik bugünlere…  Yani Hiç kolay gelmedik bugünlere, bunları hafızamızda tutmamız gerekiyor. İnsanları insan yapan hatıraları ise milletleri de millet yapan kendi hafızaları yani tarihleridir. Bilinir ki, hafızası olmayanın ne muhayyilesi ne de hedefi olabilir.  Hedefimiz bellidir. Hafızamızda olan rüyalarımızdadır. Şanlı ecdadın şanlı hikâyesini devam ettirmektir hedefimiz. Geçmişten kuvvet alıp ileriye atılmaktır hedefimiz. Sadece necip milletimiz için değil sadece bölgemiz için değil dünyadaki tüm mazlum milletlerin hakkı için, yeni bir medeniyet anlayışı için geleceğin büyük Türkiye’sidir hedefimiz”

“ŞEHİT VE GAZİLERİMİZİ SAYGIYLA ANIYORUM”

“Bu duygularla sözlerime son verirken, her şeyin bittiği anda Türk’ün var olduğunu bir daha Dünyaya hatırlatan ve bir anka kuşu gibi küllerinden Türkiye Cumhuriyeti’ ni kuran Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ ü ve onunla beraber bu kutlu mücadeleyi veren silah ve mesai arkadaşlarını, vatan için gözlerini kırpmadan özlemlerini içlerine atarak çocuklarını savaşa gönderen anne ve babaları, şehadet muştusunu almasına rağmen sanki her an kapıdan içeri girecekmiş gibi savaşa giden eşlerini ölüm döşeğinde dahi bekleyen vakur, iffetli memleket kadınlarını, ve üstün fedakarlıkları ile vatan topraklarını bizlere emanet eden, ilkbaharın tazeliğini, yazın kavurucu sıcağını, sonbaharın hüznünü ve kışın dondurucu soğuğunu cephelerde, at sırtında, siperlerde ve mevzilerde geçirmiş bütün şehitlerimizi ve ahirete ulaşmış gazilerimizi saygıyla anıyorum. Bayramınızı bu duygularla tebrik ediyor sevgi ile saygılarımı sunuyorum”

“ÖLÜMSÜZ KAHRAMANLAR” GÖSTERİSİ VATANDAŞLARI DUYGULANDIRDI

Vali Tekbıyıkoğlu’nun günün anlam ve önemine dair konuşmasının ardından resim, şiir, kompozisyon ve Afiş Yarışmasında dereceye giren öğrencilere Kırıkkale Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu, Garnizon ve Mühimmat Komutanı Tuğgeneral Mehmet Ali Durmuş ve Kırıkkale Belediye Başkanı Mehmet Saygılı tarafından ödülleri takdim edildi. Ödül töreninin ardından Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hazırlanan “Ölümsüz Kahraman” adlı gösteri katılımcılara duygu yüklü anlar yaşattı. Renkli görüntülerin yaşandığı kutlama programı halk oyunları gösterisi ve tören geçişiyle devam etti.